ONUR UYSAL
  Sözde Ermeni Soykırımı
 

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE... MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Sitene Ekle TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR...
Ermenilerin, Erzurum işgali sırasında bölge halkına yaptığı mezalim birkez daha kanıtlandı. Katliamın belgesi ise Rusya'da! Ermeni katliamına ilişkin Moskova kaynaklı bir belge daha ortaya çıktı. Moskova’daki Askeri Tarih Devlet Arşivi’nde bulunan Tuğgeneral Bolhovitinov’un 11 Aralık 1915’te tarihli raporunda, Ermeni gönüllü birliklerinin ırkçı duygularla Müslüman halka karşı vahşi kırımlara giriştiği bilgisine yer veriliyor. Bugüne kadar birçok araştırmacı tarafından ortaya konulan Ermeni katliamı dönemin Rus genarali Bolhovitinov'un 11 Aralık 1915 tarihli raporla birkez daha kanıtlandı. Tarihi belge, günümüzde Erivan hükümeti ve diasporanın sloganı haline gelen "Türkler 1915 yılında 1.5 milyon Ermeni’yi öldürdü" iddiasını ilk elden çürüten bilgiler içeriyor. Sorumlu kendileri 11 Aralık 1915’te Rus karargahına gönderilen 65 sayfalık rapor, "Gerçek durum. Düzeltme" başlığını taşıyor. Taşnak Partisi’nin, "Kafkas cephesinde Ermeni gönüllü çetelerinin faaliyetleri" başlıklı bir mektubu Rus Çarı’na iletmesinden iki ay sonra yazılan raporun girişinde, Ermenilerin kaleme aldığı bu mektuptaki bilgilerin "siyasi amaçlı" olduğu uyarısı yapıldıktan sonra, bölgedeki "gerçek durum" özetleniyor. Bölgede patlak veren hadiselere, "Ermeni problemi olarak tabir edilen mesele" tanımını uygun gören Rus general, Osmanlı içinde istenmeyen unsur haline gelmelerinde sorumluluğu Ermenilere yüklüyor. Yönetmeniliğini Haluk Ölçekçi'nin yaptığı "Cehennem Adası Nargin" adlı belgeselde de belgelenen katliamın en büyük sorumluları ise bazı Avrupa devletleri. İngiltere kışkırttı Bölgede fitilin 1915’ten çok daha önce, 1890 tarihlerinde dış güçler tarafından ateşlendiğini merkeze bildiren Bolhovitinov, "Özellikle İngiltere, Osmanlı ile Çarlık Rusya arasında ittifak kurulup Ortadoğu’da yeni güç merkezi oluşmaması için, Türkiye’nin doğusundaki Ermenileri kışkırtarak karışıklık çıkartmıştır. Bundan önce, Türkler, Ermeniler ve Kürtler barış içinde yaşıyordu. Hatta bölgedeki Ermenilerin hayat koşulları, Kürtler’den ve Türkler’den bile iyiydi" diyor. “Caminin avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek, çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadınların vücutlarında ırza geçme alametleri gözüküyordu. Kadın ve genç kızların tenasül aletlerine fişekler sokulmuştu...” Erzincan’dan Erzurum’a çekilmekte olan Ermeni çetelerinin yolları üstündeki bütün Müslüman köylerini ve sakinlerini nasıl yok ettiği, bu defa da Rus komutan Yarbay Twerdokhleboff’un ağzından doğrulandı. Yarbay Twerdokhleboff, notlarında dehşet verici Ermeni vahşetini şöyle anlattı: Rus ordusunun Erzurum’a ricati sırasında topçu cephanesini taşıtmak üzere Kürtlerden ve hiçbirinde silah bulunmayan bu civar sivil halktan arabacılar seçilmişti. Erzurum yakınlarında Ermeniler Rus subaylarının istirahat etmek üzere çekilmiş olmalarından istifade ederek arabacıları öldürmeye başladılar. Biçarelerin feryatları üzerine koşuşan Rus subayları müdahale etmemeleri için silahla tehdit edilmişlerdir. Katliam en vahşi bir şekilde cereyan etmiştir. Topçu Teğmeni Medivani, Erzurum’da Rus topçu subayları kulübünde aşağıdaki sahneye şahit olduğunu şöyle anlatmıştır: Bir Ermeni, Kürt arabacılarından birine vurmuş, elinde tuttuğu değneği, ölüm halinde arka üstü düşen arabacının ağzına sokmak istemişse de, diğeri can havliyle dişlerini sıkmış olduğundan bu korkunç teşebbüsünde muvaffak olamamıştır. Bunun üzerine öfkesinden ölüm halinde bulunan biçareyi vücuduna indirdiği tekmelerle öldürmüştür. Medivani, Odişelice İlice köyünden (şimdiki Ilıca ilçesi) kaçamamış olan bütün Türklerin katledildiklerini ve başları kör satırlarla koparılmış olan sayısız çocuk cesedi gördüğünü bana söyledi. Cesetlere tükürdüler 28 Şubat’ta yani katliamdan üç hafta sonra İlice’den dönen Yarbay Griasnoff, bana şunları anlatmıştır: Köye giden yollarda uzuvları hurdahaş olmuş cesetlere rastlamıştır; yoldan geçen her Ermeni bir de küfür savurarak bunlara tükürmüş. Caminin 10 - 15 saşen (10 metre = 4.69 saşen) büyüklüğündeki avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadınların vücutlarında ırza geçme alametleri gözüküyordu. Kadın ve genç kızların tenasül aletlerine fişekler sokulmuştu. Yarbay Griasnoff, Ermeni kıtalarında telefoncu olarak çalışan birkaç genç Ermeni kızını caminin avlusuna çağırarak, vatandaşlarının yaptığı vahşeti göstermiş ve kapalı bir tekdir mahiyetinde olmak üzere bununla iftihar edebileceklerini söylemiştir. Türk kızının kalbini çıkardılar Fakat bu manzara karşısında dehşet içinde kalacakları yerde sevinçten güldüklerini görünce, Griasnoff’u nefretle karışık bir hayret kaplamıştır. Bizzat bir subayın bile saçlarını dimdik yapan böyle bir manzara karşısında tahsil ve terbiye görmüş genç kızların sevinçten çılgın bir hale gelmelerinin bunların ırsi vahşetlerine inkar edilemez bir delil olduğunu ilave etmiştir. Kızlar gülüşlerinin asabiyetten ileri geldiğini iddia etmişlerse de karşılarındakini ruhen kana ne kadar susamış oldukları hususunda aldatamamışlardır. Hamamda tecavüz ve katliam Alaca mıntıka kumandanının müteahhidi olan bir Ermeni, 27 Şubat’ta bu köyde yapılan gayri insani muameleler hakkında şunları anlatmıştır: Ermeniler bir Türk kadınının kalbini çıkardıktan sonra bir duvara baş aşağı çakmışlardır. Büyük Erzurum katliamı 7 Şubat’ta başlamıştı. Ermeni topçuları sokaklarda 270 kişiyi yakalamış, bütün elbiselerini soyduktan sonra hepsini bir hamama götürmüş ve burada en haris hislerini tatmin etmişlerdir. Ilıca katliamı lanetlendi Erzurum’un Ilıca ilçesine bağlı Alaca köyünde Ermeniler tarafından katledilen Türkler, düzenlenen törenle anıldı. Alaca Köyü Şehitliği’ndeki törende Ermeni katliamına lanet yağdı. Ermeni Katliamı Mağdurları Derneği Başkanı Doç. Süleyman Çiğdemli, Roma ve Bizans’ın acımasız yönetimi altında inançlarını bile yaşayamayan Ermenileri bağrına basan Türk milletinin, hoşgörü ve merhametinin karşılığını ihanet olarak aldığını kaydetti. Öğrencilerin şiirler okuduğu tören, şehitlikteki mezarların ziyaret edilmesi ve Soykırım Müzesi’nin gezilmesiyle sona erdi. Öte yandan, Ilıca’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yıldönümü de düzenlenen törenlerle kutlandı. Kurtuluş’u canlandırdılar Ermeni mezaliminde ölenlerin anılmasının ardından, Ilıca’nın düşman işgalinden kurtuluş gururu, düzenlenen törenle yaşandı. Türk askerinin ilçeye girmesi, gözü dönmüş Ermeni katillerin elinden anaları, bebeleri kurtarışı temsili olarak canlandırıldı. Sarkisyan’dan küstah açıklama: İtiraf ettireceğiz Ermenistan’ın yeni Devlet Başkanı seçilen katilliği tescilli Serj Sarkisyan, Türkiye’yi soykırımla suçlayarak, alçakça ifadeler kullandı. Sarkisyan, “Türkiye’nin soykırımı itiraf etmesini sağlayacağız” dedi. Serj Sarkisyan, 1915 olaylarının Ermeni toplumunda yol açtığı travmayı unutmalarının olanaksız olduğunu söyledi. 19 Şubat’ta yapılan tartışmalı başkanlık seçimlerini kazanan, 9 Nisan’da görevine resmen başlamaya hazırlanan Sarkisyan, Moskova’da yayımlanan Rossiskaya gazetesine yaptığı açıklamalarında, diplomatik ilişki kurulamamasından da Türkiye’yi sorumlu tuttu. Sarkisyan, “Diplomatik ilişkiler için garip istekleri olan taraf Türkiye. Ne yazık ki Türkiye henüz buna hazır değil. Bu nedenle top onlarda” diye konuştu. 25 Nisan 1918'de, Subatan'da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deşilerek bebekleri çıkarılan anneler. Silvan civarında, Beşnik ermeni köyüne Van ve Tolorya'dan gelip, Doryan Dano ve kardeşlerinin başında bulunduğu Ermeni çeteleri tarafından 11 Haziran 1915 tarihinde Şeytankaya mevkiinde şehit edilen milis subayı Hamid Efendi komutasında bulunan erzak kafilesi, jandarması ve subayları. Erzincan'da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek öldürülen Pakize adlı bir Türk kadını. 26 Şubat Katliamı

 
 
  Bugün 7 ziyaretçikişi burdaydı! z-girerken_cik_mesaj  
 

http://www.kod-dunyasi.tr.gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol